MÜHÜR VE KAŞE İZLERİ
Genelde belgelere resmi işlem özelliği kazandırmak için kullanılır. Sahte mühür izleri, pasaport, banka dokümanları, ithalat ve ihracat belgeleri, doğum tutanağı, vb. dokümanlar üzerinde bulunabilir. Resmi mühürler silgi (plastik), foto polimer veya metal kullanılarak özel amaçlarda kullanılmak maksadı ile üretilir. Bu nedenle kurumlarda kullanılan mühür sayıları az olmakla beraber kullanım yetkisi bir yada birkaç kişi ile sınırlıdır.
Mühür ve kaşe izleri için uygulanan inceleme yöntemleri, materyalin gözle ve mikroskobik incelenmesi, filtre edilmiş ışık kaynakları yardımı ile incelenmesi, elde edilen foto izlerin birbiri üzerine bindirilmesi (çakıştırılması) şeklindedir.
EL YAZISININ TANIMI
El yazısı; kalem ve benzeri cisimler yardımıyla, alfabenin büyük ve küçük harf karakterlerini yazım tekniklerine uygun olarak bir araya getirip birleştirerek kelimeler, cümleler ve paragraflar oluşturmaktır.
Yaklaşık 110 yıl önce Alman profesör W.Preyer “yazının belli kasların eğitilmesi ile değil, beyin tarafından oluşturulduğunu” söylemiştir. Bu alanda yapılan sonraki çalışmalar da yazıda en etkili organın beyin olduğunu ortaya koymuştur. Nörofizyolojik araştırmalar sonucu el yazısının karmaşık olarak beynin bölgesince oluşturulabildiği saptanmıştır. Beyindeki sinirsel iletişim ve mekanizmaların işlevi henüz tam keşfedilmemekle birlikte en gelişmiş bilgisayarın da ilerisinde olduğu kanıtlanmasına ihtiyaç duyulmayan bir gerçektir.
Beyin lobları arasında sinirsel iletişim ile planlanan hareket sonucu harf karakterleri bellekten çağrılarak kol ve el unsuru ile yazıya dönüşür. Sadece bir harfin oluşumu ve bellekten çağrılması için beyinde pek çok uyarı oluşmasına neden olur. Hareketin değişen her yönü beyinde yepyeni uyarıların doğmasını gerektirir. Zaman içinde yazma kabiliyeti hızlandıkça bu uyarılar seri ve blok haline gelerek kalıplaşır. Bu kalıplar da yazı alışkanlıklarını ortaya çıkarır. Yazının bireyselliği bu kalıplardan gelir. Bu bilinçsizce faaliyet dikkat, bellek, düşünme, konuşma, okuma ve hayal gücü gibi beyinde pek çok merkezin karmaşık etkide bulunduğu bir olaydır.
Yazı incelemelerinde uzmanlar, yaptıkları incelemeyi değişik fiziksel teknikler kullanarak bilimsel metotlara göre yürütmeye çalışırlar. İnsanlar yazı incelemelerini genelde diğer fiziksel delillerin incelenmesi gibi sanmaktadır. Tek bir çizginin bile hangi şahıs eli ürünü olduğunun ayırt edilebileceğini düşünürler. Bilirkişi için önemli olan bol miktarda mukayese yazıların temin edilebilmesidir.
Eğer incelenmesine ihtiyaç duyulan belge üzerindeki yazılar büyük harf karakteri ile yazılmışsa, mukayese yazılarında büyük harf karakterleri ile alınmış olması, küçük harf karakteri ile yazılmışsa, mukayese yazılarında küçük harf karakteri ile alınmış olması, rakam ihtiva ediyorsa ihtiva eden rakamların aynılarının temin edilmesi gerekir. Yani belge üzerinde “KIRIKHAN/HATAY” yazısı varsa şüpheli şahıstan, bol miktarda aynı harf karakterlerini içeren mukayese yazılarının alınmasına ihtiyaç vardır. Aynı şekilde, yazı “kırıkhan/hatay” şeklinde yazılmış ise; küçük harf karakterlerinin temin edilmesi gerekir. Belge üzerindeki rakamlar “23.04.1966” rakamı içeriyorsa şüpheli şahıstan “0, 1, 2, 3, 4, 6” ve “9” rakamlarının mukayese için yazılması istenilmelidir. Böyle bir tarih içerisinde geçen rakam karakterleri ile mukayese edilmesi için “5, 7, 8” rakamlarının temin edilmesi bilirkişinin hiçbir işine yaramayacaktır. Ayrıca, şahsın huzurda sağ ve sol elinden alınmış mukayese yazılarının da temin edilmesi gerekir.
Huzurda alınan mukayese yazılarda zanlı yakalanma endişesi içerisinde olduğundan, yazılarını değiştirme gayreti içerisinde yazacaktır. Bu nedenle zanlının daha önceden düzenlenmiş belgeler üzerinde bulunan samimi mukayese yazılarının da temin edilmesi gerekir. Samimi mukayese yazılar; kişinin adli bir olaya konu olacağını bilmeden günlük hayatı içerisinde yazmış olduğu yazılardır. Bu yazılarla asıl sonuca gidileceği muhakkaktır. Bu sebeple adli makamlar şahsın mutlaka samimi yazısına yani evvelce yazdığı yazılara ulaşmaya çalışır.