İspatlayamayacağım sahte imza yoktur
İspatlayamayacağım sahte imza yoktur
Mustafa Kariptaş, son teknoloji araçlar alarak bir laboratuar kurmuş. “Taklidini anlayamayacağım imza yoktur” diyen Kariptaş, şunları söylüyor: “Sahtecilik konusunda kopya imza veya hileyle ıslak imza alarak senet oluşturmanın sayısız yöntemiyle karşılaşıyoruz. Hiçbir makine, insanın ıslak imzayla attığı imzanın birebir aynısını yapamaz. Makineyle ya da bir başka insan tarafından atılmış imzanın size ait olmadığını kesinlikle anlayabiliriz.
Yazı ve İmzadaki Saklanmış Sahtecilikler
İş verenler ya da ticari sözleşme yapan şahıslar belge yazı imza inceleme uzmanı olmak zorunda mı?
Benzer durum olarak makul bir iş adamı olsaydınız ne yapardınız?
Ya da işveren olmamız mı gerekir?
Cevaben gerekmez ise, makul bir insan gibi karşılaşabileceğimiz potansiyel bir sahtekarlıkta sizden bir beklenti içinde olanlara neyi, nasıl, ne zaman, kiminle, nerede çözdüğünüz ya da anladığınızı sorduklarında nasıl bir cevap verebilirsiniz?
Cevaptan öte zarara uğramaktan nasıl korunabilirsiniz? İşte bu sorulara ışık tutacak bazı cevaplar acizane aşağıya çıkarılmıştır.
Sahtecilikler;
1. İmzada sahtecilik; orijinal imzalara Süslü görüntüsü verilmeye çalışılacağından aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir.
a. İmzada el kaldırma yama eklentisi yapılması gerektirdiğinden zihin, çizgilerin başlangıç yönünde, çekiliş istikametinde, yüksekliğinde, genişliğinde hatalar yapar. İmza içerisindeki çizgilerin çekilişinde tazyik faklılıkları ve garip görünümlü anlamsız işaretler hemen göze çarpar. Makroskobik incelemelerde el kaldırmaların tespitini yapmak çok kolaydır.
b. İmza başlangıcında ya da içerisinde harf karakterleri varsa taklit eden kişi zorluk yaşar. Yuvarlak harf ve rakam karakterlerinin başlangıç ya da bitimini benzetse de harflerin birbirine bağlanış tarzında, harflerin birbirine olan mesafelerinde, yüksekliklerinde hatalar yapar.
c. İmza belirli şekillere benzerlik gösteriyor ya da karalama yapılmış görünüm andıran özellik içeriyorsa, taklitçi taklit etmekte zorlanır. Şekillere anlam veremediğinden içeriği okunamayan imza atmaya çalışır. İmzayı tamamladıktan sonra benzerliklerini artırmak için gölgeleme yaparak orijinal imzaya benzetmeye çalışır. Bu durum uzun hassas bir çalışma süreci gerektirir. Kalem hareketleri ile gölgelemeler yaptıkça ana hat çizgilerin belirginliği kaybolur. O uzun hassas rötuş gölgeleme esnasında tek bir kalem kayması imzanın bütününü bozar. Dolayısıyla bu tür imzalar taklidi en zor imzalardandır.
ç. İmzaya İnandırıcılık özelliği katılmaya çalışılmış ise, İmzayı atan şahıs ürkek bir psikoloji içine girer, bunu da sahte attığı imzaya yansıtır. İmzadaki çizgilerin baskısı, işlekliği, hemen göze çarpar. İmzaya dikkatini veren uzman kişi, sahtecinin bu ürkekliğini hemen fark eder. Çünkü imza bilinçsiz ve akıcı çizgilerden oluşur. Hedef genelde varlıklı insanlardır. Meblağlar neredeyse bir ilin yıllık bütçesine yakın yüksekliktedirler. Bu sahtecilikler senet, çek veya protokolden başka bazen de bankalarda yüksek mevduat hesabı olan varlıklı insanların banka formlarıyla ya da para makbuzları ile hesaplarının boşaltılması ile yapılır.
2. Ayrıca Uzman Bilirkişinin İmza üzerinde inceleme ve karşılaştırma yapması sonucu gözünden kaçmayacak hususlar şunlardır;
a. İşleklik (hız, tazyik) ve baskı kalitesi hataları, yazarın orijinal imzasına oranla farklı olması,
b. Eğimli şekillerde eğim değişiklik farkı,
c. El baskılarında, kaleme uygulanan basınç farklılıklarının belge üzerinde belirgin olması,
ç. Bukle, dairesel şekil, dönüş hareketlerinin boyutlarında değişikliklerin gözlemlenmesi,
d. Garip el kullanımın kalem vasıtasıyla belgeye yansımış olması,
e. Sonradan imzada eklenti düzeltme ve değişiklikler yapılmış olması,
f. Sevimsiz ve uyumsuz değişiklikler,
g. İmza içerisindeki harfler ya da şekiller arasında mesafe değişiklikleri,
ğ. Kalem el koyma vuruşlarında farklılıklar,
h. Bukle yada dairesel hareketlerde itiyadi el alışkanlığı dışında form değişiklikleri,
ı. İmzalarda huni şeklindeki el hareketlerinde alt açısal değişiklikler,
i. Dairesel el hareketlerinde başlangıç kalem koyma ve istikamet farklılıkları,
Yazarın yukarıdaki sayılan farklılıkları oluşturmasındaki amacı kalem tutuşunda, baskı ve hız kalitesini düşürerek kombine bir metotla imzasına maske etkisi yapmaktır.
Bu bulgulara uzmanın rastlaması halinde imzada bazı sapmalar olduğunu görmesine rağmen kişinin birden fazla formda imza atma özelliğine sahip olduğu izlenimini de düşündürür.
3. Yazıda sahtecilik
a. Yazı işleklik (hız, tazyik) ve baskı kalitesi hataları, yazarın orijinal yazısına oranla farklı olması,
b. Eğimli şekiller ve harf karakterlerindeki eğim değişiklik farkı,
c. El baskılarında, kaleme uygulanan basınç farklılıklarının belge üzerinde belirgin olması,
ç. Harf karakterlerinin boyutlarında değişikliklerin gözlemlenmesi,
d. Garip el kullanımın kalem vasıtasıyla belgeye yansımış olması,
e. Sonradan yazıda eklenti düzeltme ve değişiklikler yapılmış olması,
f. Sevimsiz ve uyumsuz değişiklikler,
g. Harfler ya da sözcükler arasında mesafe değişiklikleri,
ğ. Kalem el koyma vuruşlarında farklılıklar,
h. Büyük ya da küçük harflerde itiyadi el alışkanlığı dışında form değişiklikleri,
ı. Rakamsal çizim ve şekillerde değişiklikler.
Yazarın yukarıdaki sayılan farklılıkları oluşturmasındaki amacı kalem tutuşunda, baskı ve hız kalitesini düşürerek kombine bir metotla yazısına maske etkisi yapmaktır.
Bu bulgulara uzmanın rastlaması halinde yazarın harf karakterlerinde kısmi değişiklikler yapmasına rağmen kişinin birden fazla yazı yazma özelliğine sahip olduğu izlenimini de düşündürür.
4. El yazılarında yapılan alışılmamış özellikler;
a. Kontrollü düşük seviyeli yazılar,
b. Aniden yön değiştiren yazılar,
c. Belirsiz yazı hareketleri,
ç. Gereksiz kalem vuruşları,
d. Açısal hareketler yapılması,
e. Harfleri bağlantılı yazması,
f. Düşük baskı hattı oluşumu,
g. Dik açısal eğim oluşumu,
h. Noktalama işaretlerinde yuvarlak el hareketi oluşturma,
Bu özellikler genelde kimliğini maskelemeye çalışan yazarlarda en çok görülür.
5. Gizli yazı teknikleri
a. Materyallar (kalem. Kağıt, mürekkep, vb.) doğada sıkça bulunmalıdır.
b. Resimler içerisine saklanmış olabilir, yada resimsel bir şekle benzetilmiştir.
c. Boyut, tasarım olarak birden fazla fonksiyon taşıyabilir.
ç. El yazısı tanınmaz hale getirilmelidir.
d. Örtülü yazının birkaç satırdan fazla olmaması fayda sağlar.
e. Genel görünüş olarak karmaşık görünümlü olması önemlidir. Ancak, gözle yoğunlaşılarak bakıldığında ancak görünür ya da anlaşılabilir olmalıdır.
f. Ortalama bir insanın yeteneği dışında olan yazı karakterinde kılık değiştirme tablosu oluşumu, kişinin değiştirdiği yazıdaki harf karakterlerinin birbirine uyumlu olması temel ilkedir.
g. Yazarın tanınmaması için kasıtlı bir tarzda ritim (gramalarda) ve akıcılıktan yoksun yazı tarzı olmalıdır.
ğ. Refleks hareketi olarak bilinçlidir.
h. Yapısal detayları farklıdır.
ı. Gizli komut oluşturmak için daha fazla çaba harcanmış yazılardan olmalıdır.
i. Akıcı olmayan kötü çizgi kalitesi ile kılık değiştirme yazıya yansımış olmalıdır.
j. Kalemin yaptığı açısal eğik ve yamaç değişiklikleri nadiren görülür. Bazen değişiklikler ters yönden yapılarak kılık değiştirme çabası görülür ki bu da çok popüler sık rastlanan benimsenmiş hareketlerdir.
Zaten yazar iç tutarlılık bakımından yazımı saklayamayacağım endişesi içine girer ki, bu en çok huzurda alınmış yazı ve imzalarda rastlanır. Çünkü kendi belleğindeki formun dışına çıkarak farklı yazı sitili oluşturmaya çalışırken, kaligrafi ve karakteristiğinde mevcut yazıları ya da imzasını oluşturmuş olabileceği şüphesi ile huzursuz olur.
Latin harf karakterinde kullanılan “Ç, ç - İ, i - O, o - P, p - Ş, ş - Ü, ü - Z, z” gibi harflerin değişik tasarımla inşa ve tersim edilmesi mümkün olabileceği gibi yazarı çabucak ele verecek özelliklere de (harf elamanlarının dönüşleri, kemerleri, olukları, kısa düz çigileri, bitişik ve bağlantılı yazılması gibi özellikler) sahiptir. Ayrıca, farklı kişilere ait mektup tasarımlarının da ortak yönlerinin olması da şaşırtıcı değildir. Benzerlik görülmüş olması doğaldır. Bu durum da uzmanı yanlış kanaatlere götürmemelidir. Yine dikkat değer bir konuda saklanmış elin kullanılmasıdır. Birçok davada gördüm ki, şahıs diğer elini çok rahat kullanabiliyor yazı ya da imzayı çok rahat inşa edebiliyor.
Başka bir hususta uzun bir metnin yazılmasında yazarın kılık değiştirme eylemi rahatlıkla korunabilir. Bu durum tamamen yazarın yeteneğine kalmıştır.
6. Yazarın yazılarında sapmalar görüldüğünde bunun sebepleri genellikle;
a. Yazar yorulmuştur.
b. Dikkat kaybı başlamıştır.
c. Kılık değiştirme kaybolmuştur.
Sonuç olarak, satır sonu kendi yazılarına benzemeye yapmacıksız olmaya başlamıştır. Zarflarda gizleme pek görülmez. Zarfın üzerine şekil, adres parçası, kod şifreler, ünvanlar nadiren gizlenebilmektedir. Ancak şehirler, hesap defterlerinin hileli girdileri, basılı formlar üzerinde bulunan rakamlar her zaman gizlenmiştir. Yazarın akıcılık, yüksek kalite, ritim ve harf tasarımı hususlarında yetenekli olması en önemli faktördür.
Gizli el yazılarının çoğunda kelime ve cümle aralıkları neredeyse eşit aralıktadır. Bu aralıklar genelde dört ya da beş harf genişliği kadardır. Lekelemelerde iki harf genişliği kadardır.
Yazarların bu yazılarının içeriğinde budamasında güçlük çekilmesi için azami gayret vardır. Fazladan süsleme sanatı vardır. İmla hataları kasıtlı yapılmıştır. Bu yazı biçimleri doğal olabileceği ya da olmayacağı yönünde göreceli görüş ayrılıklarının olması çok doğaldır.
7. Sahte el yazısı ve sahte imzalar
En yaygını imza sahtecikleridir. İmza sahteciklerinin sayısız yöntemleri vardır. Bunlardan en sık rastlananları, serbest taklit çabalarıdır. Manuel ya da bilgisayar programları yardımıyla kesme yapıştırma veya bant sahteciliğidir. Kesme yapıştırma veya bant sahteciliğinde sahteci, imzanın benzerini oluşturmak için hiçbir gayret sarf etmez, zaten orijinal imzayı transfer etmektedir.
Diğer bir teknikte imzasını inkar edebilmek için imzası üzerinde sapmalar eksiklikler ya da fazlalıklar yapmaktır. Genellikle kullandığı elini değiştirme de başka bir tekniktir. Böylece kendi imzasına bakarak taklit etmeye çalışırken kendi orijinal imzalarında kaligrafik ve karakteristik değişiklikler yaparak imza içerisindeki birkaç harf değişikliği ya da şekil anormallikleri meydana gelmesini sağlar.
Ülkemizde imzanın tanımında ad ve soyadın el ile yazılması zorlayıcılığı getirilmediğinden, maalesef bu durum insanların imza atarken kuş, gemi, hayvan, dağ, ağaç motifleri ile imza atmaları komedisi ile karşı karşıya kalınmaktadır. Bu durumda uzmanların kanaatlerinde farklılıklar oluşmasına sebep olur. Oysaki, insanımızın el yazıları ile adını soyadını yazmaları halinde, harf karakterlerinin özellikleri, bağlantılı itiyadi hareketleri, noktalama ve sedil işaretlerinin yapılışındaki farklılıklar ya da benzerlikler uzmanı doğru istikamete kanalize edebilecektir. Ülkemizde balık sırtı diye tabir ettiğimiz birçok zor imzada uzmanların birbirlerinin kanaatlerinin tam tersini verdiklerini gördüm. Bu durumda sade vatandaşın ilmi ve fenni metodlara inancında şüphe oluşmasına sebep olduğuna da şahit oldum.
Taklit imzalar ya da inkar imzalar genellikle büyük meblağlı sözleşme ve benzeri senetlerde protokollerde görülmektedir. Bazen de tamamlanmamış eski belgeler ortaya çıkartılarak yeni bir kalem ile eksik bölümleri tamamlanmaktadır.
Yazarın kendi el yazısını ya da imzasını zaman içerisinde değiştirmesi mümkündür. Bu değişiklik sadece istem dahilinde değil, istem dışında da doğal (hastalık, yaşlılık, vb.) sebeplerden değişkenlik göstermesi normal olan ve uzmanlarca kabul görmüş bir ilkedir. Sahtecilerin adli birimlerin uygulamalarını tecrübe etmiş olmaları, yaşının biraz daha olgunlaşmış olması gibi sebeplerden yeni bir formda imza üretmesinin kolaylaşması da mümkündür.
Mustafa KARİPTAŞ
Doküman (Yazı, İmza ve Sahtecilik) İnceleme Uzmanı